Türkiye’de, göğüs duvarı yapı bozuklukları arasında en fazla “pektus ekskavatum hastalığı” görülüyor. Göğüs kafesinin içe doğru çökük olması şeklinde tanımlanan Pektus hastalığının tedavisinde ameliyatın başarılı sonuç verdiğini belirten Prof. Mustafa Yüksel, “Pektus deformitelerini artık ameliyatla yüzde 100 düzeltilebiliyoruz” dedi.
Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mustafa Yüksel, Kafkas Üniversitesi Tıp Fakültesi tarafından düzenlenen Kafkas Tıp Güncelleme Günleri’nde halk arasında “kunduracı göğsü” ve “güvercin göğüs” olarak bilinen pektus deformitelerin tanı-tedavisi ve Türkiye’de uygulanan yeni teknolojiler hakkında konuştu.
Kars Kafkas Üniversitesi Tıp Fakültesi ile ortak programlar geliştirilmesine zemin ve kaynak hazırlamak adına Kars’ta gerçekleştirilen toplantıya 100’den fazla öğretim üyesi ve öğrenci katıldı.
2000’li yıllarda keşfedilen kapalı ameliyat yöntemi ile pektus hastalığının tedavisi gerçekleştirilebiliyor. Dünyanın sayılı merkezlerinde uygulanan özel ve kapalı metodu 2005 yılından bu yana Marmara Üniversitesi Pendik Eğitim ve Araştırma Hastanesinde de yapıldığını belirten Prof. Dr. Mustafa Yüksel, bugüne kadar 1500 hasta tedavi edildiğini belirterek şunları söyledi:
“Kunduracı göğsü ve güvercin göğsü olarak bilinen pektus deformitelerini artık ameliyatla yüzde 100 düzeltilebiliyoruz. Göğüs kafesinin altına metal bar takıyoruz. Ayrıca tedavinin tümü SGK tarafından karşılanıyor. Geldiğimiz bu noktada pektus deformitelerinin tedavileri, teknolojik gelişmeler sayesinde hem kolaylaştı hem de daha başarılı sonuçlar almaya başladık. Bu konuda uzmanlık düzeyini artırmak için çeşitli çalışmalar yürütüyoruz. Bu sayede hızlı bir şekilde mesafe kat ettik. Biz, 10 senede 30 yıllık mesafeyi tamamladık. Şu anda dünyada bu ameliyatları en iyi yapan merkezlerdeniz.”
HASTALIĞIN ERKEN TANISINDA AİLELERE VE ÖĞRETMENLERE GÖREV DÜŞÜYOR
Pektus hastalığında farkındalığın önemine de dikkat çeken Yüksel, sözlerini şu şekilde tamamladı:
“Anne, baba, beden eğitimi, yüzme, basketbol eğitmenleri ve doktorlar pektus hastalığının fark edilmesi noktasında çok önemli. Aslında bu şunu da gösteriyor ki bu konuda toplumun içerisindeki hedef kitlenin bir farkındalığa ihtiyacı var. Çünkü pektus deformitelerinin tedavisi 10-16 yaş grubu arasında olursa çok güzel sonuçlar alınıyor.”